2 Yaş Gerçekten de Bir Sendrom Zamanı mı?
- Psikolog İrem Polat
- 18 Tem 2019
- 2 dakikada okunur
2 yaş sendromu nam-ı diğer terrible two… Pek çok ebeveynin korkulu rüyası, ebeveyn çocuk
çatışmasının ayyuka çıktığı oldukça doğal ve beklenen bir sürecin ta kendisi. Çocuklara ve
yaşamdaki gelişimsel dönemlere sendrom isimleri vermek yerine, bu süreçte neler olup
bittiğine, çocukların ve ailelerin ihtiyaçlarına odaklanmaya ne dersiniz?
Bu yaş döneminin belli temel özellikleri var. Örneğin çocukların sık sık ‘hayır’ demesi,
hemen her şeye muhalif olması gibi. Peki neler oluyor? Ve neden oluyor?
Çocuklar bu dönemde pek çok şeyi kendi başlarına yapmayı arzu ederler ama tam da
istedikleri gibi yapamadıkları zaman kendi sınırlarıyla yüzleşirler. Bu da beraberinde hayal
kırıklığı ve öfkeyi getirir.
Bu yaş grubunun sözel becerileri sınırlıdır. Kendilerini, tam anlatmak istedikleri gibi ifade
etmekte güçlük yaşarlar. Düşünce hızları ve sözel becerileri senkronize değildir. Tam olarak
anlaşılamamak onlar için dayanılmazdır!
Çocuklar bu süreçte ebeveyninin bir uzvu olmadığını, bağımsız bir birey olduğunu, ayrışma
arzusunu ortaya koymaya çabalar. Kendini göstermek ve kabul ettirmek yaşamsal bir ihtiyaç
haline gelir.
Ebeveynler bu mücadeleyi zaman zaman kişisel algılayabilirler. Hatta çocuğunun bu
durumunun ‘şımarıklık’, ‘arsızlık’ olduğunu bile düşünebilirler. Bu dönemde çocukların
amacı yetişkinleri gıcık etmek değil, bireysel kimliklerini ortaya koymak, farklılaşmak,
büyümek ve özne haline gelmektir. Orijinal kimliklerini ortaya koymak başlı başına bir
varoluş mücadelesidir.
Peki ebeveynler bu süreçte çocuklarına destek olmak için neler yapabilir?
Öncelikle emir vermekten kaçınmak gerekir. Emirlere itaat eden çocukların beyinlerinin ön
bölgesi faaliyet dışı kalır. Bu bölgeyi harekete geçirmek için çocuğu düşünmeye teşvik etmek,
sorumluluk almasını desteklemek, karar vermesine olanak sağlamak önemli.
Çocukların duygularını ve davranışlarını anladığınızı hissettirmek oldukça önemli. Bunu da
hissettiklerinizi ve gözlemlediklerinizi tasvir ederek yapabilirsiniz.
Örnek:
‘Her fırsatta oyuncak almak istiyorsun. Alamadığın için üzülüyorsun.’
Çocuklar bu dönemde doğaları gereği muhalif tavır sergileme eğiliminde olabilirler.
Mantıksal sorgulamalar yapmaya özen gösterebilirsiniz.
Örnek Diyalog: (yazlık ayakkabı giymek için direttiğinde)
Anne: Bugün hava yağmurlu mu yoksa güneşli mi?
Çocuk: Yağmurlu
Anne: Peki yağmurlu havalarda ne giyeriz?
Çocuk: Botlarımızı
Seçenekler sunmayı deneyebilirsiniz. Belli olasılıklar arasından seçim yapmak çocuğun
kendine olan saygısını da pekiştirir. Hem de çatışma ihtimalinizi azaltır.
Örnek Diyalog:
Anne: Botlarını montundan önce mi giymek istersin yoksa sonra mı?
Çocuk: Sonra
Direnci oyunla karşılayabilirsiniz. Burada önemli olan nokta sınırları belirlemek, çocuğu
kırmamak, rencide etmemek ve tutarlı olmaktır.
Örnek Diyalog:
Baba: Yerdeki oyuncak arabaları kutulara kaldırabilirsin
Çocuk: Hayır, ben dans etmek istiyorum!
Baba: Harika fikir! Toplaman biter bitmez dansa geçelim!
Çocukların beceremediği şeylerin altını çizmek yerine, çabalarına atıfta bulunmak çok etkili
olur.
Örnek Diyalog:
Anne: O oyuncak evi taşımak güç gerektirir (çocuğun taşıdığı esnada)
Çocuk: ben güçlüyüm.
Örnek Diyalog:
Çocuk: Ödevim bitti.
Baba: Sabırla hepsini bitirdin. Çok çaba gösterdin.
Çocuklarımızı etiketlemeksizin, ihtiyaçlarına odaklanabildiğimiz günlere…
Kaynak: Isabelle Filliozat,Kusursuz Ebeveyn Yoktur
Aletha Solter, Çocuğunuza Kulak Verin)
Comentários